Hamileyken boşanmak, kadınlar için hem duygusal hem de hukuki açıdan karmaşık bir süreçtir. Özellikle 6 aylık hamilelikte, tazminat, nafaka ve doğmamış çocuğun velayeti gibi önemli konular gündeme gelir. Anlaşmalı boşanmalarda, doğmamış çocuğun velayetinin belirlenmesi ve hamilelik tazminatı taleplerinin dikkatle ele alınması gerekir. Boşanma davası sürecinde hamile kadının hakları, manevi tazminat ve nafaka gibi başlıklarla korunurken, hamileyken boşanmak caiz mi sorusu da dini ve toplumsal boyutlarıyla sıkça tartışılır. Ayrıca, boşanma davası devam ederken başkasından hamile kalmak gibi durumlar, hukuki açıdan karmaşık sonuçlar doğurabilir. Bu yazıda, hamileyken boşanmanın tüm yönleri detaylı bir şekilde ele alınacaktır.
Hamile Eş Boşanabilir Mi?
Hamile anne, boşanma davası açabilir, bunda herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Anne hamileyken boşanmak nasıl olur sorusuna istinaden ilk olarak hukukumuzdaki boşanma sebeplerinin incelenmesi gerekmektedir. Konuyla ilgili olarak “boşanma davası ile ilgili tüm bilmeniz gerekenler” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Örneğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması (şiddetli geçimsizlik), zina, terk, akıl hastalığı gibi sebepler Türk Medeni Kanunu’nda sayılan boşanma sebepleridir. O nedenle bu sebeplerden birinin gerçekleşmiş olması, boşanma için yeterli olacaktır; eşin hamile olması boşanmaya engel teşkil etmeyecektir.
Dinen hamileyken boşanma olur mu? Caiz mi?
Her ne kadar Türk Medeni Kanunu uyarınca boşanma hakkında verilen kararlar hüküm doğuruyor olsa da dinen hamileyken boşanmanın uygun olup olmadığı yönünde sorular da almaktayız. İslam dininde, hamilelik sürecinde boşanmak mümkündür. Hamilelik, boşanmayı engelleyen bir durum değildir. Ancak, boşanma sırasında dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır:
- Kadın Hamile İken Boşanma: Kadın hamileyken boşanırsa, bu süreçte kadın ve çocuğun haklarının korunmasına özen gösterilmelidir.
- Iddet Süresi: Hamile kadının boşanmasının ardından, “iddet” adı verilen bir bekleme süresi vardır. Bu süre, kadının doğum yapması ile sona erer. İddet süresi, kadının hamileliğinin tamamlanmasını ve çocuğun doğumunu bekleyerek, çocuğun babasına olan bağlantısının netleşmesini sağlar.
Sonuç olarak, İslam dininde hamilelik sırasında boşanmak mümkündür, ancak bu durumun özel koşulları ve kadının haklarının korunması büyük önem taşır. Bu nedenle, böyle bir durumda aklında soru işareti olan kişilerin din görevlisine danışması daha doğru olacaktır.
Hamileyim Boşanmak İstiyorum Ne Yapmalıyım?
Hamileyken boşanma davası açmak, Türk Medeni Kanunu uyarınca boşanmaya engel teşkil etmemektedir. Hamileyken boşanmak isteyen anne yahut diğer eş, boşanma için belirli hukuki süreçleri takip etmelidir.
İlk olarak boşanma davasının türü belirlenmelidir. Evlilik birliğinin 1 yıldır devam ediyor olması, nafaka, velayet ve diğer hususlara ilişkin tarafların anlaşmış olması halinde anlaşmalı boşanma davası açılabilecektir. Anlaşmalı boşanma davası, özellikle hamileyken boşanmak isteyenler için daha az yıpratıcı bir süreç olacaktır. Zira taraflar tüm hususlara ilişkin anlaşmış olacağından tek celsede boşanma işlemi sona erecektir. O nedenle 6 aylık hamileyken boşanmak ya da hamileliğin herhangi bir döneminde boşanmak anlaşmalı boşanmada sorun teşkil etmemekte; önem arz eden tek husus evlilik birliğinin bir yıldır devam ediyor olmasıdır.
Buna karşın şayet tarafların evlilik birliği 1 yıldan kısa ise veya taraflar arasında anlaşmazlık mevcut ise dava, çekişmeli boşanma davası olarak görülecektir. Bu aşamada boşanma sebebi belirlenmelidir. Tarafların boşanma sebepleri kanunda sayılı olarak düzenlenmektedir. Örneğin zina, terk, evlilik birliğinin temelinden sarsılması (şiddetli geçimsizlik), pek kötü muamele, haysiyetsiz hayat sürme birer boşanma sebebidir.
Boşanma türünün ve sebebinin tespitinin ardından taraflar anlaşmalı boşanmanın koşulları oluşuyor ise bir dilekçe ve protokol ile; çekişmeli boşanmanın koşulları oluşuyor ise dava dilekçesi ve delilleri ile Aile Mahkemesine başvurmalıdır. Bu aşamadan sonra dava açılmış olacak; yapılacak yargılama sonrası boşanmanın sonuçları hakkında mahkeme tarafından bir karar verilecektir.
Hamileyken Boşanan Kadının Hakları Nelerdir?
Hamileyken boşanan kadının hakları, boşanmak isteyen diğer kişiler gibi Türk Medeni Kanunu çerçevesinde korunmaktadır. Hamileyken boşanmak isteyen kadın; nafaka, velayet gibi pek çok hakka sahiptir. Boşanma süreci, özellikle hamilelikte duygusal ve fiziksel açıdan hassas bir dönem olduğundan, kadının haklarının ihlal edilmemesi için hukuki destek almak önemlidir.
–Nafaka Hakkı:
Türk hukukunda boşanma sürecine ilişkin birkaç nafaka türü bulunmaktadır. Bu nafaka türleri; iştirak nafakası, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakasıdır.
İştirak nafakası, haklarında boşanma ya da ayrılık kararı verilmiş olan ebeveynlere ilişkin olarak; velayeti kendisine verilmeyen eşin müşterek çocuğun giderlerine katılma yükümlülüğüdür. Hamileyken boşanmak isteyen kişinin, henüz doğmayan bir çocuk için iştirak nafakası alması söz konusu değildir. Zira Türk Hukukunda kişilik, tam ve sağ doğmakla başlamaktadır. Ancak her ne kadar anne, doğmamış çocuğu için nafaka talep edemese de çocuk doğduktan sonra nafaka talebinde bulunabilecektir.
Yoksulluk nafakası, boşanma neticesinde ekonomik açıdan olumsuz etkilenecek tarafa, boşanmada daha az kusurlu olması kaydıyla, diğer eş tarafından ödenen nafaka türüdür.
Tedbir nafakası, boşanma davası devam ederken ekonomik açıdan olumsuz durumda olan eşe verilen nafaka türüdür. Örneğin hamileyken boşanmak isteyen eş belki çalışamayacak ya da doktor giderleri çok olacaktır. Bu durumda mahkeme hamile eş lehine tedbir nafakasına hükmedecek; boşanma kararıyla birlikte tedbir nafakası, yoksulluk nafakası olarak adlandırılacaktır.
–Velayet Hakkı:
Boşanma sonrası çocuğun bakım ve eğitimi ile ilgili karar, mahkeme tarafından verilecektir. Velayet kararı, çocuğun üstün yararı gözetilerek verilmelidir. Hamilelik sürecinde boşanma durumunda, çocuğun doğumundan sonra velayet ve bakım sorumluluğu mahkeme tarafından belirlenir.
–Maddi ve Manevi Tazminat Hakkı:
Boşanma davasının sona ermesiyle birlikte boşanma konusu olayın ağırlığı, tarafların ekonomik durumu ve tüm koşullar gözetilerek maddi ve manevi tazminata hükmedilebilecektir. Uygulamada sıklıkla karşılaştığımız bir soru olarak hamilelik tazminatına ilişkin olarak, Aile Hukuku nezdinde hamilelik tazminatı olarak addedilen bir tazminata hükmedilmemekte olup kadın, maddi manevi tazminat ve nafaka alabilmektedir.
Hamileyken Doğmamış Çocuğun Velayeti Kime Aittir?
Değinildiği üzere, Türk Hukukunda kişilik, tam ve sağ doğmakla başlamaktadır. Doğmamış çocuğun soy bağı tespitine ilişkin birkaç hususa değinmek gerekmektedir.
Boşanma davası devam ederken çocuğun doğması halinde, çocuk evlilik birliği içerisinde doğacağından velayet sahibi anne ve baba olacaktır. Yine aynı şekilde evlilik sona erdikten sonra “iddet müddeti” olarak addedilen 300 günlük süre içerisinde doğacak olan çocuk da evlilik birliği içerisinde doğmuş kabul edilecek ve velayet sahibi anne-baba olacaktır. İddet müddetinden sonra doğacak olan çocuğun velayeti ise kural olarak anneye ait olacaktır.
Hamile Kadın Doğmamış Çocuğu İçin Nafaka Alabilir Mi?
Hamile kadın, henüz doğmamış çocuğu için nafaka alamayacaktır. Çünkü belirttiğimiz üzere hukukumuzda kişilik, tam ve sağ doğmakla başlamaktadır. Kadın, çocuğu doğduktan sonra iştirak nafakası için talepte bulunabilecektir.
Ancak her ne kadar hamile kadın, doğmamış çocuğu için nafaka talebinde bulunamayacak olsa da boşanma sürecinde zor duruma düşmemek için kendisi lehine tedbir nafakasına hükmedilmesini isteyebilir.
Anlaşmalı Boşanmada Doğmamış Çocuğun Velayeti
Anlaşmalı boşanma için evlilik birliği en az 1 yıl devam etmiş olmalı ve taraflar boşanmaya ilişkin tüm hususlar üzerinde anlaşmaya varmış olmalıdır. Tarafların ıslak imzalı protokolünün dava dilekçesi ile birlikte mahkemeye sunulması ve harçların ödenmesi ile birlikte dava açılmış olacaktır. Protokolde, boşanma sonucu nafaka, velayet ve mal varlığına ilişkin paylaşımlar düzenlenmelidir. Hamileyken boşanmak istenildiğinde, anlaşmalı boşanmada doğmamış çocuğun velayetine ilişkin bir anlaşmaya varılmalı, velayetin kimde olacağı kararlaştırılmalıdır.
Son olarak tarafların üzerinde anlaştığı hususlar, hakim tarafından uygun bulunmalı; çocuğun üstün yararı gözetilerek bir karar verilmelidir.
Boşanma Davası Devam Ederken Başkasından Hamile Kalmak
Boşanma davası süresinde kadının bir başkasından hamile kalması halinde çeşitli hukuki sorunlar oluşabilecektir.
Türk Medeni Kanunu uyarınca, taraflar boşansa dahi kadın açısından “iddet müddeti” bulunmaktadır. İddet müddeti, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren kadının 300 gün içerisinde bir başkası ile evlenmesi yasağı olarak tanımlanabilecektir. Dolayısıyla boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 300 gün içerisinde doğan çocuk, evlilik birliği içerisinde doğmuş kabul edilecek ve çocuğun babası eski eş olacaktır. Eski eşin, çocuğu reddetmesi halinde soybağının reddi davası açılacak; DNA testi ve çeşitli testler ile çocuğun biyolojik babasının eski eş olmadığı ispatlanabilecektir.
Hamileyken boşanmak, Türk Medeni Kanunu uyarınca mümkündür. Evlilik birliğinin sona erdirilmesi, boşanma sebeplerinin mevcut olması halinde, hamilelik durumu bu süreci engellemeyecektir. Hamileyken boşanmak isteyen kadın; nafaka, velayet ve mal paylaşımına ilişkin haklara sahiptir. Hamileyken boşanmak isteyen kadın her ne kadar doğmamış çocuğu için nafaka isteyemese de çocuk doğduktan sonra nafaka talebinde bulunabilecek; boşanma davası devam ederken kendisi lehine tedbir nafakasına hükmedilebilecektir. Yine aynı şekilde mahkeme, çocuğun üstün yararını gözeterek velayet kararı verecektir. Özellikle çekişmeli boşanma sürecinde boşanmanın karmaşık olması nedeniyle hamilelik sürecinde boşanmak isteyen kişilerin hukuki destek alması, olası hak kayıplarının önüne geçecektir.