Nafaka Artırım Davası ve Şartları

Nafaka artırım davası, boşanmış eşler veya nafaka ödeyen kişi ile nafaka alacaklısı (genellikle eski eş veya çocuklar) arasındaki nafaka miktarının, yaşam koşullarındaki değişiklikler nedeniyle artırılması talebiyle açılan bir davadır. Boşanmış bir eş, çocuklarının bakımı ya da diğer zorunlu masrafları nedeniyle nafaka alırken, zaman içinde hayat şartlarının değişmesi (enflasyon, sağlık sorunları, çocukların eğitim masrafları gibi) nafakanın artırılmasını gerektirebilmektedir. Nafaka artırım davası, nafakanın yeterli olmadığı, enflasyonun arttığı, zorunlu giderlerin ve nafaka ödeyen kişinin gelirinin arttığı durumlarda açılabilir. Nafaka artırım davasının detaylarına değinmeden önce Türk Medeni Kanunu nezdinde düzenlenen nafaka çeşitlerine kısaca değinmekte yarar vardır.

Yoksulluk Nafakası: Boşanmış eşin yaşamını sürdürebilmesi için diğer eşten talep edebileceği nafakadır. Bu nafaka, boşanmış eşin maddi olarak yetersiz durumda olması ve kendisini geçindirecek gelire sahip olmaması yahut diğer eşten maddi anlamda çok daha az gelirinin olması durumunda verilir.

İştirak Nafakası: Çocukların bakım, eğitim ve sağlık masraflarını karşılamak amacıyla velayeti kendisinde olmayan eş tarafından ödenen nafakadır. Boşanma sonrasında çocukların ebeveyni, diğer ebeveynden çocukların masraflarını karşılamak için iştirak nafakası talep edebilecektir.

Tedbir nafakası: Boşanma davası devam ederken, eşlerden birinin diğerine geçim desteği sağlamak amacıyla alınan geçici bir nafakadır. Bu nafaka, boşanma davası sonuçlanana kadar belirli bir süre için ödenecektir.

Yardım Nafakası:  Mal varlığı açısından yetersiz durumda olan bir kişiye, maddi durumu iyi olan bir kişi tarafından yardım amaçlı verilen nafakadır. Yardım nafakası, genellikle ailevi ilişkilerdeki zor durumlar nedeniyle talep edilebilmektedir. Ancak bu nafaka kalıcı bir yükümlülük olarak verilmez ve genellikle geçici bir destek amacı taşımaktadır. Bu dört nafaka türü, boşanma veya ailevi zorlayıcı durumlar sonucu ortaya çıkan geçim sıkıntılarına çözüm bulmak için hukuki çerçevede düzenlenmiştir.

Bu yazıda, nafaka artırım davası sürecini, şartlarını, başvurulacak mahkemeyi ve dava süresini detaylı bir şekilde ele alacağız.

Nafaka Artırım Davası Ne Zaman Açılır?

Nafaka artırım davası, ödenmekte olan mevcut nafakanın artık nafaka alacaklısının yaşam koşullarını karşılamadığı durumlarda açılabilecektir. Diğer bir deyişle nafaka alacaklısı, nafaka miktarının yeterli olmadığını düşündüğü takdirde nafaka artırım davasını açarak nafakanın artırılmasını mahkemeden talep edebilecektir.  Nafaka artırım davası mahkemenin nafakaya ilişkin bir karar vermesinin ardından her zaman açılabilecektir. Davanın açılabilmesi için nafakanın sona ermemiş olması gerekmektedir. Diğer bir deyişle nafaka ödeyen eşin, nafaka ödeme yükümlülüğü devam ediyor olmalıdır.

Dava açılmadan önce, nafaka artırımına dayanak oluşturabilecek tüm bilgi ve belgeler mahkemeye sunulmalıdır. Mahkeme, tarafların ekonomik durumlarını ve diğer faktörleri göz önünde bulundurarak nafakanın artırılmasına ya da artırılmamasına karar verecektir.

Nafaka Artırım Davası Şartları

Nafaka artırım davalarının şartları Türk Medeni Kanunu’nda düzenleme alanı bulmuştur.

Madde 176/4,5

“Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.

Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.”

TMK’da da açıkça ifade edildiği üzere; nafaka artırım talebinde bulunabilmek için tarafların ekonomik durumlarında bir değişiklik olması gerekmekte ve bu değişikliğin nafaka artırımını gerekli kılması gerekmektedir. Örneğin yukarıda da değinildiği üzere, nafaka ödeyen eşin mali durumunun daha iyi bir hale gelmesi yahut nafaka alacaklısı eşin mali durumunun gittikçe kötüleşmesi nafaka artırımını haklı kılan sebeplerdir.

Yine aynı şekilde tarafların durumunun değişmesine ilişkin olarak Türk Medeni Kanunu m.331 nezdinde şu şekilde bir düzenleme bulunmaktadır:

“Durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.”

Bu maddeye göre, tarafların mali koşullarında ya da yaşam koşullarındaki değişiklikler nafakanın artırılmasını zorunlu kılabilir.

O halde nafaka artırım davasına ilişkin şartlar şu şekilde sıralanabilecektir:

          Nafaka Yükümlülüğünün Devam Ediyor Olması: Nafaka artırımı için öncelikle mevcut nafaka yükümlülüğünün sona ermemiş olması gerekmektedir.

 

          Yaşam Koşullarındaki Değişiklikler: Nafaka alacaklısının sağlık durumu kötüleştiğinde, daha fazla tıbbi masraflar gerektiğinde ya da yaşam standartlarında ekonomik olarak ciddi bir düşüş yaşandığında nafaka artırılabilir. Örneğin, nafaka alacaklısının iş kaybı, ağır hastalık gibi durumlar nedeniyle artan geçim zorlukları nafaka artırımını gerektirebilir.

 

          Enflasyon ve Hayat Pahalılığı: Ekonomik koşullardaki değişiklikler, özellikle enflasyon nedeniyle, mevcut nafaka yetersiz kalabilir. Muhakkak nafaka alacaklısının durumunun kötüleşmesine gerek yoktur. Görüleceği üzere 2023 yılında ödenen 4000 TL nafaka ile 2024 yılında ödenen 4000 TL nafaka aynı olmayacaktır. O nedenle enflasyon ve bunun sonucu olan hayat pahalılığı, mevcut nafakanın yetersiz kalması için oldukça geçerli bir nedendir. Dolayısıyla böyle bir durumda, nafaka artırım davası açılabilir.

 

          Müşterek Çocukların Masraflarının Artması: Çocuğun nafaka artırım davasına ilişkin olarak; çocukların büyümesi, eğitim, sağlık ve diğer bakım ihtiyaçlarını artırmaktadır. Çocukların eğitimi gibi ek masraflar nafaka artırımını gerektirebilir. Bu durumda, boşanmış eş, çocuklarının bakımına yönelik nafakanın artırılmasını talep edebilir.

 

          Nafaka Ödeyen Tarafın Gelirindeki Artış: Nafaka ödeyen kişinin gelirinde ciddi bir artış meydana gelmişse, nafaka alacaklısı, bu artışa bağlı olarak nafakanın artırılmasını talep edebilir. Mahkeme, nafaka borçlusunun gelirini dikkate alarak nafakanın artırılması yönünde karar verebilir.

 

Pek tabii ki dava açıldıktan sonra, yargılama sürecinde davanın konusuz kalacağı bir durumun olmaması gerekmektedir. Davanın konusuz kalması, mahkemenin o konu hakkında bir karar vermesinin mümkün olmaması anlamına gelmektedir. Aşağıdaki durumların varlığı halinde nafaka artırım davası konusuz kalacaktır.

  •         Yoksulluk Nafakası Alacaklısının Yeniden Evlenmesi: Yoksulluk nafakası, boşanma ile ekonomik olarak zor duruma düşecek olan eşe karşı diğer eş tarafından ödenen nafaka türüdür. Yoksulluk nafakasının devam edebilmesi için nafaka alacaklısının yeniden evlenmemesi gerekmektedir. Yoksulluk nafakası alacaklısı evlendiğinde, nafaka yükümlülüğü sona erecektir.
  • İştirak Nafakasının Sona Ermesi: İştirak nafakası, velayeti kendisinde olmayan eşin müşterek çocukların eğitim ve bakım gibi giderlerine katılma yükümlülüğü içeren bir nafaka türüdür. İştirak nafakasının da yoksulluk nafakası gibi sona erme halleri bulunmaktadır. Her ne kadar hukuken 18 yaşına gelen çocuk için iştirak nafakasının sona ereceği bilinse de eğitim hayatı devam eden ancak 18 yaşının üstünde olan çocuğun da nafaka hakkı bulunmaktadır. Dolayısıyla çocuk 18 yaşına geldiğinde (eğitimi devam etmiyorsa) veya diğer şartlar oluştuğunda iştirak nafakası sona erecektir.
  • Yardım Nafakası Alacaklısının Durumunun İyileşmesi: Yardım nafakasının hukuki mahiyeti, ekonomik açıdan zor durumda olan kişiye yapılan “yardımdan” ibarettir. Dolayısıyla yardım nafakası alacaklısının mali durumunun iyileşmesi halinde, bir yardıma gerek kalmayacağından yardım nafakası da sona erecektir.
  • Nafaka Yükümlüsünün Vefatı: Nafaka ödeyen kişinin vefatı halinde, nafaka yükümlülüğü sona erecektir.

Nafaka Artırım Davası Yetkili Mahkeme

Nafaka artırım davası için yetkili mahkeme, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesidir. Görevli mahkeme ise Aile Mahkemesidir. Örneğin Kadıköy’de ikamet eden nafaka alacaklısı, nafaka artırım davasını İstanbul Anadolu Adliyesi’nde Aile Mahkemesinde açmalıdır.

Nafaka Artırım Davası Kaç Duruşma Sürer

Nafaka artırım davasının ne kadar süreceğine ilişkin olarak, davanın açıldığı il ve mahkemenin yoğunluğuna göre bu süre değişiklik gösterecektir. Genel itibariyle 7-8 ay sürebilmektedir.

Nafaka Artırım Davasının Reddi

Nafaka artırım davasının açılabilmesi ve artırımın karar verilebilmesi için çeşitli koşulların varlığının arandığını belirtmiştik. Nafaka artırımına ilişkin karar TMK nezdinde hakkaniyet ilkesine dayanmaktadır. Hakkaniyet ilkesi gereği, hakim tüm bilgi ve belgeleri değerlendirerek adil bir karar vermelidir. Bu koşulların var olmadığı yahut ispat edilemediği hallerde hakim, nafaka artırım davasının reddi yönünde karar verecektir. Örneğin nafaka alacaklısı, nafaka borçlusunun ekonomik durumunun eskisinden daha iyi olduğunu iddia ediyor ancak bu iddia bilgi ve belgeler ile ispat edilemiyor ise hakim, nafaka artırım davasının reddine karar verebilecektir. Nafaka artırım davasının reddi halinde nafaka, eski tutar üzerinden ödenmeye devam edecektir.

Nafaka Artırım Davası Ücreti

 Nafaka artırım davası dava giderleri için 2025 ücret tarifesi esas alınacaktır. Buna istinaden 2025 yılı başvurma harcı 615,40 TL olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte peşin harç da alınacaktır. Peşin harç, dava konusu tutarın binde 68,31’in dörtte biri olarak hesaplanacaktır. Örneğin 50.000 TL değerinde bir alacak davasına istinaden ödenmesi gereken peşin harç tutarı; (50.000 x 68,31 /1000)4 = 853,875 TL olacaktır. Yine aynı şekilde bunlara ek olarak, her iki tarafın bulunduğu bir davada dava açılırken gider avansı yatırılması gerekmektedir. Bu da 2000 TL olacaktır.

Nafaka Artırım Davası Vekalet Ücreti

Nafaka artırım davasında avukatlık ücreti 2024-2025 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 30.000 TL’dir. Avukat bu miktar ile bağlı değildir. Davanın içeriğine göre bu miktarın üzerinde de anlaşma yapılması mümkündür.

Nafaka Artırım Davası Kesinleşmeden İcraya Konulabilir Mi?

Boşanma davasından ayrı olarak açılan nafaka veya nafaka artırım davalarında, kararın kesinleşmesi gerekmeden icra işlemleri yapılabilir. Özetle, boşanma davası kapsamında talep edilen iştirak nafakası veya yoksulluk nafakasının kesinleşene kadar ilamlı icra işlemleri başlatılamaz; ancak tedbir nafakası, ara kararla belirlenmiş olsa dahi, ilamsız icra takibine tabi tutulabilir. Öte yandan, boşanma davasından bağımsız olarak açılan nafaka veya nafaka artırım davalarında, kararın kesinleşmesini beklemeye gerek yoktur. Ayrıca, bu tür davalarda temyiz edilmesi durumunda bile, teminat karşılığı dahi olsa hükmün icrası durdurulmayacaktır.

Nafaka Her Yıl Neye Göre Artar?

Nafaka artış oranı hangi oranda olur sorusuna istinaden pek çok belirleyici faktör bulunmaktadır. Kanunda nafaka artışına ilişkin belirleyici bir oran yer almamaktadır. Enflasyon oranı, nafakanın alım gücünün düşmemesi için en temel etkenlerden biridir ve genellikle nafaka artışında referans alınan bir kriterdir. Enflasyon oranı arttıkça, nafakanın da buna paralel olarak artması beklenir. Ayrıca, nafaka ödeyen kişinin gelirindeki artış ya da nafaka alacak kişinin yaşam koşullarındaki değişiklikler de artış oranını etkileyebilir. O nedenle her ne kadar yasal bir artış oranı belirlenmemiş olsa da mahkemeler genellikle enflasyon oranını göz önünde bulundurur.

Nafaka Artırım Davası Dilekçe Örneği

Aşağıda avukatsız, bireysel olarak açılacak nafaka artırım davasına ilişkin örnek dilekçe sunulmakta olup, bu dilekçe somut olayın durumuna göre düzenlenmelidir.

 

……………. Nöbetçi Aile Mahkemesine

DAVACI       : Ad soyad- TC

                 Adres

DAVALI       : Ad soyad- TC

                 Adres

KONU          : Nafaka artırım davasından ibarettir.

AÇIKLAMALAR:

Davalı ile …………… tarihinde evlenmiş olup, ………… tarihinde boşanmış bulunmaktayız. Boşanma davamız ………….. Aile Mahkemesi ……….. Esas sayılı dosyası üzerinden ……….. tarihinde kesinleşmiştir. Evliliğimizden bir müşterek çocuğumuz bulunmaktadır. Boşanma davasında müşterek çocuğumuz için ………. TL iştirak nafakası ödenmesine karar verilmiştir. Ancak, bu nafaka miktarı, davalı tarafın ödeme gücü ve alacaklı tarafın yaşam standartları göz önünde bulundurulduğunda, mevcut ekonomik koşullarda yetersiz kalmaktadır.


Güncel ekonomik gelişmeler, enflasyon oranı, zamlar, yaşam standartlarındaki artışlar gibi sebeplerle, nafakanın alım gücü önemli ölçüde düşmüştür. Bu sebeplerle, nafaka miktarının artırılması gerekmektedir.
Yine aynı şekilde, davalının ekonomik durumu günden güne iyiye gitmektedir. Dolayısıyla çocuğumuzun giderlerinin artması, eğitim masrafları ve enflasyon oranı da dikkate alındığında nafaka miktarı yetersiz kalmakta olup miktarın yeniden belirlenmesi gerekmektedir.

HUKUKİ SEBEPLER: TMK, HMK, ilgili mevzuat

DELİLLER           : Boşanma ilamı, nafaka ödeme dekontları, çocuğun eğitim giderlerine ilişkin bilgi ve belgeler, tanık, keşif, bilirkişi, yemin, davalının maaş bordroları, lüzumu halinde her türlü yasal delil

SONUÇ VE TALEP    :


Yukarıda arz edilen nedenlerle, nafakada yapılacak artışın tarafımın yaşam şartlarını iyileştirecek şekilde belirlenmesini ve nafakanın en az %50 artırılmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini saygılarımla dilerim. Tarih

Davacı

Ad-Soyad

İmza


En nihayetinde nafaka artırım davası, nafakanın mevcut yaşam koşulları ve ekonomik şartlara göre yetersiz kaldığı durumlarda açılan bir davadır. Bu dava, nafaka ödeyen kişinin gelirindeki artış, alacaklının yaşam standartlarındaki düşüş, enflasyon gibi etkenler göz önünde bulundurularak nafakanın artırılmasına ilişkindir. Nafaka artırım davası, Türk Medeni Kanunu’na dayanarak tarafların mali durumlarındaki değişikliklere göre şekillenir. Ancak bu süreç, hukuki bilgi ve tecrübe gerektiren karmaşık bir süreçtir. Dolayısıyla, nafaka artırım davası açmadan önce uzman bir avukattan destek almak, haklarınızı en iyi şekilde savunabilmeniz için önem arz etmektedir.

 

Previous Menfi Tespit & İstirdat Davası

Bir yorum bırakın!