Boşanma davası ve işlemleri, evlilik birliğinin sonlandırılması için eşlerin başvurusu ile mahkeme aracılığıyla gerçekleştirilen hukuki bir işlemdir. Bu işlemler anlaşmalı ya da çekişmeli boşanma davası şeklinde iki farklı şekilde gerçekleştirilebilmektedir. Anlaşmalı boşanma davası, evlilik birliği en az 1 yıl sürmüş olan tarafların boşanmaya konu tüm hususlarda (nafaka, velayet ve tüm mal paylaşımı) anlaşmaya vardığı bir süreçtir. Çekişmeli boşanma davası ise tarafların boşanmaya konu hususlar üzerinde anlaşmaya varamaması sebebiyle açılan bir davadır. Bu dava neticesinde toplanan deliller, dinlenen tanıklar ve bilirkişi raporları doğrultusunda nafaka, velayet ve mal paylaşımı hususunda mahkeme bir karar vermektedir. Boşanma, yalnızca eşlerden biri veya her ikisi tarafından talep edilebilir, başkası adına boşanma davası açmak ise mümkün değildir.
Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Boşanma davaları, anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası olmak üzere ikiye ayrılır ve her birinin açılma prosedürü farklılık gösterir. Boşanma davası, her iki eşin karşılıklı anlaşmasıyla veya tek taraflı olarak açılabilir.
Çekişmeli boşanmalarda taraflar arasında boşanmaya konu nafaka, velayet ve mal paylaşımına ilişkin anlaşmazlık bulunurken, anlaşmalı boşanmalarda eşler karşılıklı anlaşmışlardır.
Her iki boşanma davası türüne ilişkin olarak taraflar yazılı bir dilekçe ile taraflardan birinin ikametgahı ya da eşlerin son 6 aydır birlikte yaşadıkları yere bağlı adliyedeki Aile Mahkemesine başvurmalıdır. Dilekçe, taraflar yahut bir avukat aracılığıyla hazırlanabilir. Taraflar, dilekçelerini avukat aracılığıyla hazırladıklarında hak kaybının önüne geçecektir.
Çekişmeli boşanma davasında hazırlanan dilekçeye ek deliller eklenirken; anlaşmalı boşanma davasına ilişkin dava dilekçesinin ekine anlaşmalı boşanma protokolü eklenecektir. Taraflar tüm bu belgelerini hazırladıktan sonra dava açmak için adliyede tevzi bürosuna başvurmalı ve tevzi bürosundan sonra gerekli harçları yatırarak davasını açmalıdır. Tüm bu işlemler tamamlandıktan sonra boşanma davası açılmış olacaktır.
Boşanma Davası Nerede Açılır?
Boşanma davası, eşlerin ikametgahlarının bulunduğu yerin aile mahkemesinde açılır. Eğer eşlerin ikametgahları farklı şehirlerde bulunuyorsa, dava her iki eşin de ikametgahına bağlı aile mahkemesinde açılabilir. Türkiye’de boşanma davalarına ilişkin görevli mahkeme, Aile Mahkemesi olup, bu mahkemenin bulunmadığı yerlerde, Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olacaktır.
Boşanma Davasına Hangi Mahkeme Bakar?
Boşanma davasında görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Aile Mahkemesinin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Boşanma Sebepleri Nelerdir?
Eşlerden birinin talebi yahut tarafların müşterek taleplerinin hakim tarafından uygun görülerek taraflar arasındaki evlilik birliğine son vermesi olan boşanma sebepleri Türk Medeni Kanununda belirli nedenler altında düzenlenmiştir.
Kanunda yer alan boşanma sebepleri:
– Zina (Aldatma): Eşlerden birinin zina yapması durumunda, diğer eş boşanma davası açabilir. Aldatmayı öğrenen eş, zinayı öğrenmesinden başlayarak altı ay içinde ve her halde beş yıl içinde dava açmalıdır. Aksi halde dava hakkı düşecektir. Yine aynı şekilde eş, aldatma fiilini öğrenmiş ve affetmişse zinaya dayalı boşanma davası açamayacaktır.
– Hayata Kast: Kanunen suç olarak saydığı bir eylemin tüm sonuçlarının bilinerek ve istenilerek işleme iradesinin eşe karşı gösterilmesi. Eşi öldürmeye teşebbüs örnek olarak verilebilir.
– Pek Kötü Davranış : Eşe eziyet veren, acı çektiren, bedeni ve ruhsal sağlığı etkileyen davranışlardır. Örneğin eşi odaya kapatmak, dövmek, bilerek bulaşıcı hastalık bulaştırmak, normal olmayan cinsi münasebette bulunma, aşırı cinsi münasebette bulunma.
– Onur Kırıcı Davranış : Eşlerden birinin, diğerinin onurlu yaşama hakkına saygı göstermemesidir. Bir eylemin onur kırıcı davranış olarak değerlendirilmesi için birtakım koşullar aranmaktadır. Ağır surette onur kırıcı davranış, eşin şeref ve haysiyetine yönelik olmalıdır. Eylemin suç oluşturması önemli olmayıp, kasten ve aşağılayarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu davranışı gerçekleştiren kişinin ayırt etme gücüne haiz olması gerekmektedir.
Hangi davranışların onur kırıcı davranış olarak nitelendirileceği hakimin takdirine bırakılsa da birkaç örnek verilebilir. Örneğin: eşin çıplak görüntülerinin aleni şekilde sosyal medyada paylaşılması, eşe “sen adam mısın” şeklinde aşağılayıcı konuşmak.
– Küçük Düşürücü Suç İşleme : Küçük düşürücü suç işleme nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için önceki Medeni Kanundan farklı olarak, eşin sadece küçük düşürücü suç işlemiş olması yetmeyecek, aynı zamanda diğer eş için bu durumun çekilmez hale geldiğinin ispatı gerekecektir. Yüz kızartıcı suçlara örnek olarak, hırsızlık, dolandırıcılık, kasten öldürme, uyuşturucu ticareti gösterilebilir.
– Haysiyetsiz Hayat Sürme : Toplumun ahlak, etik değerlerine aykırı yaşayan ve bu yaşam tarzını süreklilik hale getiren eşlere karşı açılabilecektir. Bu davranışlara örnek olarak, kumar bağımlılığı, hayat kadını olarak çalışma, genel randevu evi işletme gibi davranışlar gösterilebilir. Bu sebebe dayalı boşanma davası açabilmek için kişinin davaya konu davranışı, evlilikten sonra gerçekleşmeli ve alışkanlık haline gelmelidir. Dolayısıyla bu durumun diğer eş için çekilmez olması gerekmektedir.
– Terk : Eşlerden birinin diğerini, evlilik birliğinden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmemek suretiyle terk etmesi yahut haklı bir sebep olmaksızın ortak konutlarına dönmemesi halinde terk söz konusu olacaktır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, diğer eşin boşanma davası açması için bu eylemin en az altı ay sürmüş olması, hakim tarafından yapılan ihtarın da sonuçsuz kalması gerekliliğidir. Yine aynı şekilde, diğer eşi ortak konutu terk etmeye zorlayan ya da haklı sebep olmaksızın eşin ortak konuta girişini engelleyen eş de terk etmiş sayılacaktır.
– Akıl Hastalığı : Eşlerden biri akıl hastası olup da ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir. Bu sebebe dayalı boşanma davası açmak için; akıl hastalığının evlilikten sonra ortaya çıkmış olması, bir akıl hastalığının var olduğunun ve düzelmeyeceğinin resmi sağlık kurulu raporu ile tespit edilmiş olması, ortak hayatın tüm bu sebepler yüzünden diğer eş tarafından çekilmez hale gelmiş olması gerekmektedir.
– Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması (Şiddetli Geçimsizlik) : Madde hükmüne göre, evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden biri boşanma davası açabilir. Bu davayı açmak için evlilik birliği temelinden sarsılmış olmalı, bu sarsılma müşterek hayatı etkilemiş olmalı, davacı eşin tamamıyla kusurunun olmaması, davacının kusurunun daha ağır olduğuna dair itiraz yapılmamış olmalı veya itirazın gerçeğe uygun bulunmamış olmalıdır. Bu boşanma sebebine örnek olarak, aile sırlarının ifşası, yıkanmaktan kaçınma gibi sebepler gösterilebilir.
– Anlaşmalı Boşanma : Evlilik birliği en az 1 yıl sürmüş olan eşlerin, boşanmaya konu nafaka, velayet ve mal paylaşımı gibi hususlara ilişkin karşılıklı anlaşmalarıdır. Anlaşmalı boşanma kararı verilebilmesi için taraflardan sadece biri dava açmış olsa da diğer eşin iradesi de boşanma yönünde olmalıdır. Bununla birlikte, taraflar boşanma iradelerini bizzat duruşmada hakime karşı da açıklamalıdır.
– Fiili Ayrılık : Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir. Burada esas amaç, boşanma davasının reddine rağmen evliliklerini fiili olarak bitiren ve uzun bir süredir ayrı yaşayan eşlere, evliliklerini hukuki yönden bitirme hakkı tanımaktır. Bu boşanma sebebine dayalı dava açmak için daha önce herhangi bir sebebe dayalı olarak dava açılmalı, dava reddedilmiş ve karar kesinleşmiş olmalı, red kararının üzerinden üç yıl geçmiş olmalı ve taraflar üç yıllık süreye rağmen ortak hayatı kuramamış olmalıdır.
– Ayrılık Sonrası Ortak Hayatın Yeniden Tesis Edilememesi: Ayrılık davası, tarafların ayrı yaşamalarına neden olan fakat boşanma için gerekli koşulların henüz oluşmadığı durumlarda açılmaktadır. Bu davada, davacının talebi, eşlerin ayrı yaşamalarına dair bir mahkeme kararı alınmasıdır. Boşanma davası açma hakkı bulunan bir eş, kendi tercihine göre ayrılık davası açabilir. Boşanma davası, evliliği sona erdiren bir işlemdir, ancak ayrılık davası evliliği sona erdirmez. Ayrılık kararı, eşlerin birlikte yaşamayı geçici olarak sonlandırmalarına imkan tanır, ancak evlilik birliği devam eder.
Boşanma şartları nelerdir?
Boşanma davası, evlilik birliğini sonlandırmak amacıyla açılan hukuki bir davadır ve yalnızca dava yoluyla gerçekleştirilebilir. Bu dava, bozucu yenilik doğuran hak olarak kabul edilir, yani boşanma, mahkemenin vereceği kararla hukuken geçerli hale gelir; dava açılmadan evlilik sona ermez.
Boşanma davası açabilmek için belirli şartlar vardır. Öncelikle, eşlerin hayatta olması ve evliliğin geçerli şekilde devam ediyor olması gerekmektedir. Ayrıca, boşanma için kanuni sebeplerin gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu, boşanma sebeplerini mutlak (zina, şiddet, terk vb.) ve nispi sebepler olarak ayırmaktadır. Bu sebeplerin birine dayanarak dava açılabilmekte olup mahkeme, durumun gereklerine göre boşanma kararı vermektedir.
Boşanma davası açabilmek için yerine getirilmesi gereken bazı şartlar, Türk Medeni Kanunu’nda açıkça belirtilmiştir. Bu şartlar dört ana başlıkta toplanabilir:
- Eşlerin Hayatta Olması: Boşanma davası açılabilmesi için, her iki eşin de hayatta olması gereklidir.
- Geçerli Evliliğin Var Olması: Dava açılmadan önce, geçerli bir evlilik birliğinin kurulmuş ve halen devam ediyor olması gerekir.
- En Az Bir Eşin Dava Açması: Boşanma davası açabilmek için, eşlerden birinin mahkemeye başvurması gerekmektedir.
- Boşanma Sebebinin Gerçekleşmesi: Kanunda belirtilen boşanma sebeplerinin birinin gerçekleşmiş olması gereklidir. (Yukarıda sayıldığı üzere mutlak ya da nispi sebeplerden biri)
Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?
Bu noktada boşanma davalarını ikiye ayırmak gerekmektedir.
Anlaşmalı boşanma davası ne kadar sürer, sorusuna istinaden; Anlaşmalı boşanma davasının açılmasının ardından mahkeme genellikle 1-2 hafta içerisinde duruşma gününü belirlemektedir. Bu belirlenen duruşma gününde taraflar anlaşma iradelerini açıklar ve hakim de koşulları uygun görürse boşanma tek celsede gerçekleşir. Neticede mahkemenin bulunduğu il ve iş yoğunluğu da dikkate alındığında, genellikle davanın açıldığı tarihten itibaren 1.5-2 ay içerisinde sona ermektedir.
Çekişmeli boşanma davası ne kadar sürer, sorusuna istinaden; her mahkemenin yoğunluğuna göre değişmekle birlikte, yerel mahkeme 2 yıl gibi bir sürede bitse de taraflardan biri ya da ikisinin karara itiraz etmesi üzerine istinaf incelemesi de yapılacaktır. Boşanma davasına ilişkin bir karar verilebilmesi kimi zaman 3-4 yılı bulmaktadır.
Boşanma Davası Açmak İçin Gerekli Evraklar Nelerdir?
Boşanma davası açmak için birtakım bilgi ve belgelere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu belgeler şu şekildedir;
– Dava dilekçesi
– Davacının kimlik fotokopisi
– Vekaletname (avukat ile temsil ediliyorsa)
– Dava dilekçesinde dayanılan deliller
– Anlaşmalı boşanma davası olması halinde taraflarca imzalanan ıslak imzalı anlaşmalı boşanma protokolü
Boşanma Tipleri Nelerdir? Farkları Nelerdir?
Boşanma davaları, kendi içerisinde yukarıda değinildiği üzere anlaşmalı ve çekişmeli boşanma davası olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Anlaşmalı Boşanma Davası:
– Çekişmeli boşanma davasında pek çok boşanma sebebi varken anlaşmalı boşanma davasında boşanma sebebi, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayanmaktadır. Bu boşanma türüne göre, eşlerin ortak hususlara ilişkin anlaşmış olması gerekmektedir.
– Evlilik birliğinin 1 yıl sürmüş olması gerekmektedir. Diğer bir deyişle, nikah gününden boşanma davası açma tarihine kadar 1 yıl geçmiş olmalıdır.
– Anlaşmalı boşanma davasında, duruşmaya her iki tarafın da katılması gerekmektedir. Sadece avukatların katılımı ile anlaşmalı boşanma davası gerçekleşmeyecektir.
– Uygulamada genellikle anlaşmalı boşanma davası tek celsede sonuçlanmakta ve kesinleşme süresi genellikle 1-1.5 ay olmaktadır.
Çekişmeli Boşanma Davası:
– Anlaşmalı boşanma sadece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayanabiliyorken çekişmeli boşanma davası, kanunda sayılan genel ve özel sebeplere dayanmalıdır.
– Evlilik birliğinin ne kadar sürdüğü önem arz etmez. Diğer bir deyişle, birkaç saattir evli olan bir çift dahi çekişmeli boşanma davası açabilecektir.
– Anlaşmalı boşanma davasında tarafların duruşmaya katılması zorunlu iken çekişmeli boşanma davasında tarafların duruşmaya katılma zorunluluğu bulunmamaktadır.
– Çekişmeli boşanma davası yaklaşık 2-3 yıl sürmektedir.
– Anlaşmalı boşanmada tarafların anlaştığı hususlar duruşma zaptına geçirilirken, çekişmeli boşanma davasında mahkeme, bilirkişi ve kusur incelemesi yapar ve tarafların anlaşamadığı tüm hususlara ilişkin bir karar verir.
Anlaşmalı Boşanma, Çekişmeli Boşanma, Tek Taraflı Boşanma
Anlaşmalı boşanma ve çekişmeli boşanmanın ne olduğuna ve koşullarına yukarıda detaylı bir şekilde değinmiştik. Tekrar etmek gerekirse, anlaşmalı boşanma davası açabilmek için evlilik birliğinin en az bir yıl sürmüş olması ve tarafların boşanmaya konu tüm hususlarda anlaşmış olması gerekmektedir. Yine aynı şekilde tarafların duruşmaya gelerek üzerinde anlaşmış olduğu koşulları ve boşanma iradelerini hakime bildirmeleri gerekmektedir.
Çekişmeli boşanma davasında ise, evlilik birliğinin ne kadar sürdüğü önemli olmamakla birlikte tarafların duruşmaya gelmelerine gerek yoktur. Anlaşmalı boşanmada tarafların her ikisinin de boşanma iradesi aranırken çekişmeli boşanma davasında bu yönde bir irade aranmayacaktır.
Tek taraflı boşanma olarak halk arasında adlandırılan husus, boşanma davasının tek başına açılıp açılmayacağına ilişkindir. Anlaşmalı boşanmada taraflardan biri boşanma davası açmış olsa da diğer eşin de duruşmaya gelerek diğer eş ile anlaştıklarını, boşanmak istediğini açıklaması gerekmektedir. Çekişmeli boşanma davasında ise eşlerden biri ya da her ikisi de dava açabilmektedir. Tarafların anlaşma iradesi aranmayacaktır.
Boşanma Kararı Ne Zaman Kesinleşir?
Boşanma davasında kararın kesinleşmesi, mahkemenin verdiği kararın yasal olarak nihai hale gelmesi anlamına gelmektedir. Bu süreç, şu şekilde gerçekleşir:
- İlk Derece Mahkemesi Kararı: Boşanma davasında ilk olarak aile mahkemesi, davayı inceleyip bir karar verir. Bu karar, boşanmanın olup olmayacağına ilişkin bir karardır. Hakim, tarafların dilekçelerini inceleyecek; tanıkları dinleyecek ve dosyayı bütünüyle değerlendirerek boşanma olup olmayacağına ve ferilerine ilişkin bir karar verecektir.
- İtiraz Süresi: Karar verildikten sonra, taraflar bu karara karşı istinaf ya da temyiz başvurusunda bulunabilecektir. İstinaf başvurusu, kararın bir üst mahkeme tarafından incelenmesini sağlamaktadır. Temyiz ise istinaf incelemesi sonucu verilecek karara itiraz edilerek dosyanın Yargıtay’a gönderilmesidir. Taraflar, mahkeme kararına karşı süresi içerisinde bu başvuruları yapmazsa, karar kesinleşecektir.
- Kesinleşme: Eğer taraflar, verilen boşanma kararına karşı kararın kendilerine tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf ya da temyiz başvurusu yapmazlarsa ya da başvurular reddedilirse, karar kesinleşir. Kesinleşen karar, artık değiştirilmesi mümkün olmayan ve yasal olarak bağlayıcı bir karardır.
Sonuç olarak, boşanma davasında kararın kesinleşmesi için, kararın itiraz edilmeden ya da yapılan itirazların reddedilerek geçerli hale gelmesi gerekmektedir.
Boşanma Davasında Ne Kadar Tazminat Alırım?
Boşanma davasına ilişkin olarak hükmedilecek tazminat miktarı, tarafların sosyoekonomik durumları ve kusurlarına göre belirlenecektir. Tazminat bir cezalandırma aracı olmadığı için tarafların durumuna ve eylemin ciddiyetine göre makul bir tazminat miktarı belirlenecektir. Tazminat ödemeleri, en kısa süre içerisinde peşin olarak yapılmalıdır.
Boşanma tazminatının hesaplanmasında her dava özel olarak değerlendirilir ve tarafların kusur oranı ile diğer koşullar dikkate alınarak karar verilir. Uygulamada, hâkimler genellikle tazminat miktarını, ödeme yapacak kişinin gelirinin 10 katına tekabül edecek şekilde belirlemektedir. Pek tabii ki bu tutar, kusurun oranı ve eylemin ciddiyetine göre de değişiklik gösterebilecektir.
Tek Celsede Boşanmak İçin Ne Yapmalı?
Tek celsede boşanmak için ne yapmalı sorusuna istinaden, uygulamada genellikle boşanma davalarının uzun sürdüğü ve bu nedenle bu sorunun çok sık sorulduğu söylenebilir. Taraflar şayet anlaşmalı boşanma davası açmışlarsa, genellikle duruşma günü çok uzak bir tarihe verilmemektedir. Taraflar duruşmaya katılarak üzerinde anlaşmış oldukları tüm hususları mahkemeye bildirdikleri takdirde tek celsede boşanmış olacaklardır. Çekişmeli boşanma davasında ise yine önem arz eden husus tarafların anlaşma iradesidir. Taraflar arasında ihtilaf olduğu için çekişmeli boşanma davasında taraflar genellikle tek celsede boşanamamaktadır.
Boşanma Davası E- Devlette Görünür Mü?
Boşanma davası da açılan diğer davalar gibi, gelişen teknoloji sayesinde artık vatandaşlar tarafından da e-devlet üzerinden görülebilmektedir.
Boşanma Davası Nasıl Sorgulanır?
Boşanma davasının seyrini merak eden kişiler, E- devlete “vatandaş uyap” yazarak çıkan ekranda “sorgulama işlemlerine” tıklamalı; ardından “dosya sorgulamaya” tıklamalı ve dosya türünü “hukuk” olarak seçmelidir. Ardından kişinin açılan davaları aşağıda listelenecektir. Aile mahkemesine ilişkin dava da listelenen davalar arasında görülecektir.
Param Yok Nasıl Boşanma Davası Açabilirim?
Maddi yönden zorda olan ancak boşanmak isteyen taraflardan biri, bulunduğu ilin barosunda adli yardım bürosuna müracaat ederek kendisine baro tarafından avukat atanmasını talep edebilir. Baronun kendisinden talep ettiği belgelerin verilmesi sonucunda kişiye bir avukat atanacak ve avukat süreci yönetecektir.
Avukatsız Boşanma Davası Açabilir Miyim?
Taraflar avukatsız boşanma davası açabilirler. Ancak bu birtakım hak kayıplarına yol açabilmektedir. Özellikle tarafların müşterek çocuklarının bulunmasına ilişkin velayet, nafaka ve mal paylaşımı hususunda bir avukat desteği almaları büyük önem arz etmektedir.
Boşanma Davası Açıldıktan Sonra Tebligat Ne Zaman Gelir?
Boşanma davası açıldıktan sonra genellikle 1-2 hafta içerisinde mahkeme, yargılamanın yol haritası dediğimiz tensip zaptını düzenler ve taraflara tebliğ eder. Tensip zaptının tebliği ise düzenlenmesinden itibaren genellikle 1 hafta içerisinde gerçekleşmektedir. O halde boşanma davasında, mahkemelerin yoğunluğuna göre de değişmekle birlikte genellikle dava açıldıktan 3 hafta sonra tebligat gelecektir.
Sonuç olarak, boşanma davaları, evlilik birliğini sonlandırmak isteyen taraflar için hem hukuki hem de duygusal açıdan önemli ve karmaşık süreçlerdir. Türkiye’de boşanma davaları, anlaşmalı ve çekişmeli olmak üzere iki ana kategoriye ayrılmaktadır ve her iki türün de kendine özgü şartları, prosedürleri ve süreleri vardır. Anlaşmalı boşanma, tarafların tüm hususlarda uzlaşması durumunda daha hızlı ve daha az maliyetli bir çözüm sunarken, çekişmeli boşanma için bu süreç daha uzun sürebilir. Anlaşmalı boşanmak için tek bir sebep üzerinden dava açılabilmekte, çekişmeli boşanma davasında ise tüm boşanma sebeplerine dayanılabilmektedir. Tüm bu süreçlere istinaden dava sürecinde avukat desteği almak, sürecin doğru ve adil bir şekilde ilerlemesi açısından önemlidir.